Tuba Batu

Seramik, Akademisyen
Telefon / Email / Web / Facebook / Instagram /

Paylaş

Tuba (Korkmaz) Batu, 1980 yılında Diyarbakır’da doğmuş bir Çanakkaleli.

Sanat eğitimi on dört yaşındayken Eskişehir Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü’nde, seramik yolculuğu ise lisans eğitimi ile birlikte Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde 1998 yılında Seramik Bölümü’nü kazanmasıyla başladı. Aynı zamanda bir çömlekçi torunu olan Tuba Batu’nun babaannesinin babası Şumnu’dan göçerken elinde sanatıyla Biga’ya gelmiş Künkçü Mehmet’tir.

Yüksek Lisans derecesini yine aynı üniversiteden 2006 yılında yazdığı ‘Günümüz Seramik Sanatında Kadın Figürlerinin Araştırılması’ başlıklı teziyle aldı. Plastik sanatlarda figüre karşı ilgisi bu çalışmasıyla daha da perçinlendi. Bu arada 2007’de Çanakkale’de kurduğu kişisel atölyesinde birçok mekân için büyük boyutlu mimari panolar tasarladı, uyguladı.

2010 yılında seramik endüstrisinde tasarımcı olarak çalışmaya başladı. Bu esnada 2008 yılında başladığı Marmara Üniversitesi’nde Sanatta Yeterlik eğitimine devam etti. 2016 yılında Kimlik-Bellek: ‘İstedim ki Bilineyim!’ başlıklı eser metniyle Doktora derecesini aldı, tezi ‘İstedim ki Bilineyim!’ ismiyle kitap olarak yayınlandı. Aynı yıl tasarımcı ve yönetici olarak yıllarca çalıştığı seramik endüstrisini bırakma kararı aldı.

2018 yılından beri kariyerine Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde akademisyen ve eşiyle birlikte yürüttüğü Atölye Maysa adındaki atölyelerinde üretmeye devam ettiği seramik çalışmalarıyla sanatçı olarak devam etmektedir.

Bugüne kadar dokuz kişisel sergisi olan sanatçı yurt içinde ve yurt dışında pek çok sergi, etkinlik ve sempozyuma katıldı. Eserleri ve seramik panoları birçok özel ve kamu koleksiyonlarında ve müzelerde yer almaktadır. 

Sanat Anlayışı:

Yaşamı gibi çalışmalarını da eklentilerle, üst üste koyarak, yıkmaktan ve kırmaktan korkmadan, birikimlerle inşa eder. Çünkü son görüntüde bütün, küçük -belki bazen önemsiz görünen parçaların ilavesiyle oluşur. Parça bütünü taşır.  Parçayı oluşturan şey ise hisleridir. Kim-liği ve hatıralarıyla boğuşurken çalışmalarının ana konusu içinden çıkamadığı ‘ben’ olur. Çünkü kişisel olan politiktir. 

Anlık, öylesine, oluveren, ansızın beliren ve kendiliğindenliğin samimi ve taze hali kıymetlidir. Eskiz ya da bir ön çalışma yapmaz, kâğıdın ve kalemin ruhunu taşıyan çizim, çamurun ruhuna yön vermemelidir. Bu ikisine de haksızlık olur! Bir kayboluş ve vecd haliyle ortaya çıkan çalışmalarında çoğunlukla seramik malzemeyi tercih etmesi ise tesadüften çok, malzemesi kırılgan ama dayanıklı halindeki tezatta kendini bulduğu içindir. 

Artsonline'da Geçmiş Sergileri:

Video Klipler

Örnek İşler

Görüşünüz

ARTSONLINE WEB ART GALLERY – DORUK BİLİŞİM © 2020. Tüm Hakları Saklıdır.
Kişisel Verilerin Korunması